Nefes Alabilen Binalar
İnsan cildi gibi tepki veren yüzey materyalleri tasarlayan Mimar Doris Kim Sung, kendiliğinden havalanan termo-bimetallerle çalışıyor. İlhamını doğadan alan Sung; insan derisi, balık pulları ve çekirgenin nefes alma sisteminden etkileniyor.
Mimar Doris Kim Sung
"Bina duvarları sıcaklıklarını insan derisi gibi düzenleyebilirler mi?" Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde dersler veren Mimar Doris Kim Sung'ın bu sorusu, onu nefes alan binaların sürdürülebilir mimari için büyük bir potansiyel taşıdığı fikrine yöneltir. Colombia’da mimarlık yüksek lisans öğrencisi olduğu dönemde binaların neden bu kadar “statik” olduğunu sorgulamaya başlar. Ve “Canlı olmayanı canlandırmak” için çevreye karşı bağımsız bir şekilde hareket eden, sıfır enerji tüketen ve kontrol gerektirmeyen materyallerle deneyler yapar. Böyle bir ihtimali gerçeğe dönüştürmenin yolu olarak da bina sıcaklığını kendi başına düzenleyen bir kabuk yaratmak için termo-bimetalleri kullanır. Bimetaller, ısıtıldıklarında farklı sıcaklıklarda metalin bükülmesine yol açarak genişleyen iki ince metal yaprağının üst üste konması ile yaratılırlar.
“Tuğla bir duvar her defasında aynı şekildedir. Fakat balığa bakarsanız her pulu özgün bir boyuta sahiptir ve spesifik konuma kendini uydurmaktadır”
Çoğu ev termostatlarının içinde geçtiğimiz yüzyıl boyunca kullanılan sıkı bobinler, bimetaldir. İşte Sung sıcaklık değişimlerine karşı bükülerek veya yayılarak güneşe tepki veren ve geometrik olarak yerleştirilmiş mozaik deriler yaratarak, bu bilindik materyal için yeni kullanımlar bulur. Bu sayede binaların klimaya olan ihtiyacının ciddi miktarda azaltabileceğini savunur.
Sung’un 2011-12 yılında bir Los Angeles galerisinin dışında sergilen "Bloom" isimli son enstalasyonu, muazzam büyüklükteki bir orkideye benzeyen ve 14.000 mozaikten oluşan bimetal bir yapıdır. Bloom’daki her mozaik küçük miktarlarda farklıdırlar. Ve değişen bu büyüklükler, yapılar ve pozisyonlar, mozaiklerin ısı değişiklerine karşı optimal bir şekilde tepki verme olanağını sağlamaktadır. Sung şunları söylemektedir: “Tuğla bir duvar her defasında aynı şekildedir. Fakat balığa bakarsanız her pulu özgün bir boyuta sahiptir ve spesifik konuma kendini uydurmaktadır”.
Mimar Doris Kim Sung, Bloom’da kullanılan benzer bir farklılaşmanın gerçek binalarda da uygulanmasını hayal etmektedir. Bir yapının kuzeye bakan gölgeli duvar ile güneşe maruz kalan güney tarafı için farklı bir şekilde dizayn edilmiş bina derisiyle kaplamak hedefindedir. Bütün bu çalışmalarına ek olarak da şu sıralar, pencerelerin binaya giren gün ışığı ve sıcaklık miktarını düzenlemesine olanak tanıyan çift camlı paneller arasına bimetal yapısını yerleştiren pencere sistemlerini geliştirmektedir. Halen prototip aşamasında olan bu ürünlerin önümüzdeki birkaç yıl içinde piyasada olacağını da belirtmektedir.
http://greensource.construction.com/features/currents/2013/1301-thermo-bimetals-in-action.asp
http://vr-zone.com/articles/thermo-bimetals-may-change-cooling-and-shading-of-buildings/17818.html