otel dekorasyon

başa dön
04 HAZİRAN
7825 defa Okundu

Kent Dokusuyla Tasarlanan Aja Restoran

Kent dokusuyla tasarlanan, Aja Restoran

2014 yılında Architecture Studio "Arch L.A.B." tarafından Hindistan'da projelendirilen AJA Restoran; Harsimran Singh, Mohit Vij, Taruni Aggarwal ve Jasnam Kaur'dan oluşan yaratıcı bir ekiple tasarlanmış.

AJA Restoran'ın mimari açıdan ele alındığında ilk dikkati çeken şeyi, metropol hayatında her gün karşılaştığımız kent dokusuna uygun materyallerle projelendirilmiş olması. En belirgin üçlü de betonun ham hali, ahşabın sıcaklığı, doğanın yeşili… Projede, tasarımcıların deyişiyle "Hindistan'ın Chandigarh şehrinde değişik ve heyecan verici bir deneyim yaşatmak istedik" vurgusuna dikkat çekiliyor. Sonucunda da kent karakterini yansıtarak yaratılan konseptin doğa ve sanatla buluşmasına tanıklık ediliyor.

Tasarımda kent dokusundan ve onların yarattığı efektlerden ilham alınıyor…

Tasarımcılar, AJA'nın iç mekan projelendirmesinde tamamen çevreden etkilendiklerini belirtiyorlar. Sandalye formlarında görüldüğü gibi rampa efekti verilmiş tasarımlar,  dış mekan ve iç mekan arasında bir köprü görevi görüyor. Ayrıca restorana gelen konukların her birinde farklı mekan algısı yaratmak hedefleniyor. Dökme betonu ham halde kullanmak, iç mekan tasarımının en çarpıcı görselliği oluyor ve kent hayatının merkezini mekanın içine taşımayı başarıyor. Bunu yaparken de sanatsal bir efekt yaratıyor.

Mekan tasarımı toplumsal birlik mesajı taşıyor.

AJA'nın proje, tasarım ve uygulama süreçlerinde tüm malzemelerin bulunulan kent sınırları içinden seçilmesi, hem toplumsal anlamda biraradalığı vurguluyor hem de kentte var olan materyallerin birebir kullanılmasıyla yaşatılmak istenen kent dokusu yansıtılmış oluyor. Bunun yanı sıra mekanın merkezine yerleştirilen 'community table' isimli masa ile restoranın tasarım karakterinde yatan 'toplum' duygusunun önemi vurgulanıyor.

Duvarlarda kullanılan tipografik metin düzenlemeleri ve illüstrasyonlarla mekana hem grafiksel bir anlatım katılıyor hem de kentsel yemek kültürünün ve yiyeceklerin her birinin hikayesi olduğu hissettiriliyor. Bu sayede keyifle yemek yiyen konukların, yeme-içme konusunda daha derin ve daha farklı düşünebilmeleri için bir kapı aralanmış oluyor.

AJA'nın betonsal mekan vurgusu, ahşabın sıcaklığıyla kırılıyor. Aynı zamanda farklı ebatlarda kullanılan bu ahşap bloklar, yaratılmak istenen 3 boyut efekti için de doğal bir araç görevini üstlenmiş oluyor.

Tasarımcılar, mekana özel olarak tasarladıkları ve ürettirdikleri tüm mobilyalarla güçlü bir karakter simgelemek istediklerini belirtiyorlar. Ve bir arada eşsiz bir görsellik yarattıklarına inanıyorlar. Öyle ki mekanın bütününe bakıldığında beton zeminden doğarmışçasına çıkan metal sandalye ayakları, ham ahşap sandalye oturma alanları; ahşap dikey aydınlatmalar ve siyah döküm masa tablalarıyla bütünleşiyor. Simetrik dizilen tüm bu mobilyalar, mekanda adeta tek bir objeymişçesine güçlü bir görsellik yaratıyor.