otel dekorasyon

başa dön
30 HAZİRAN
16 defa Okundu

Geleneksel süsleme sanatı: Kalemkari

Geleneksel süsleme sanatı: Kalemkâri

İç mimarinin süslenmesinde çini kaplamaların yanında yer alan,  "kalem işi" ya da "kalemkâri" olarak da bilinen kalemkâri, sıva üzerine renkli olarak yapılabildiği gibi, rölyef ve malakâri denilen üslupla da çalışılmaktadır.

Tahta üzerine yapılan kalem işleri, bu sanatın en zengin eserlerinin taşıyıcısıdır ve genellikle kubbeler ile tavanları renklendirmektedir. Özellikle Osmanlı zamanında nitelikli ustaların elinden çıkmış bu muhteşem eserler geniş bir kullanım alanına sahip olmuştur. Öte yandan mimari öğelerin yüzeylerinin boyayla bezenmesi, çeşitli mimarlık üsluplarında uygulanan yaygın bir bezeme tekniğidir. Ancak uygulamadaki farklılıklar bu tür bezemenin duvar resmi ve fresk gibi çeşitli adlarla nitelendirilmesine de sebep olmuştur.

Form olarak geometrik bitkisel öğelere ve yazıya dayanan, tekniği kuru zemin üzerine boyama olan kalemkâride gölgeleme tekniği uygulanmamaktadır. Sembollerin içi sadece renklerle doldurularak, kenarlarına da siyah kontur çekmek suretiyle sonlandırılmaktadır. Lacivert, mavi, kırmızı, beyaz, sarı en çok kullanılan renklerdir. Motif olarak palmet, lotus, rumi, kıvrıkdal ve Hatayi grup çiçekler çokça kullanılmaktadır.

Bezeme üslubu olarak Tezhip sanatıyla benzerlik gösteren Kalemkâri'de mimari öğeler kimi yerde bezemeyle doldurulmakta, kimi yerdeyse madalyon, kartuş ve bordürlerle değerlendirilmektedir. En önemli özelliği, yapısal öğelerle uyumlu bir bezeme düzenlemesi getirmesidir. Kubbelerde yarım küre biçimine ve eğrisel yüzeye uygun merkezi sistemli bir düzenleme görülmektedir. Bunun yanı sıra duvarların üst kesimleri, kemer kavsaraları, kemer aralarında kalan üçgen alanlar kalemkârinin uygulandığı bölgelerdir.

Sıva dökülmesi, nem etkisi ve badanayla kolar zarar gören bir bezeme türü olduğundan günümüze değin gelebilen örnekler sınırlıdır. Osmanlı'dan kalan en eski örnekse İznik Kırgızlar Türbesi'nin pencerelerini çeviren bordürlerdir. 18.yy'dan sonra batı etkisine girmeye başlayan bu geleneksel süsleme sanatında en önemli değişim olarak gölgeleme yönteminin kullanılmasıyla üç boyut kavramının uygulanmasıdır.

Bugüni kalemkârinin ahşap ve sıva üstü çalışma zemini haricinde mermer ve taş üstü, malakari, kumaş ve deri üstü çalışmalarını da görmek mümkündür.

 

(Kaynaklar: Oktay Aslanapa, Türk sanatı ve YEM Yayınları Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi)