otel dekorasyon

başa dön
13 AĞUSTOS
2019 defa Okundu

Central St. Giles Court

Central St. Giles Court

"Rengarenk ve heykelsi duruşuyla şaşırtan, heyecanlandıran etkileyici bir yapı kütlesi."

Renzo Piano Building Workshop ve Fletcher Priest Mimarlık ortaklığı ile hayata geçirilen Central St. Giles Court, Londra'nın Camden eyaleti Oxford Caddesi'nde bulunuyor. 450.000.000 £'lik bir yatırımla Mayıs 2010'da hizmete açılan yapı, İtalyan mimar Renzo Piano tarafından tasarlanmış. Mimar Piano, şehirlerin aynı tekdüzelikte ve sıkıcılıkta olmasına karşıt bir fikir geliştirerek, kente neşe katacak, şaşırtacak ve hayran bırakacak bir yapı tasarlamış.

Londra'nın solgun mimari paletinin ortasında rengarenk bir duruş

Birbirinden bağımsız farklı ofis yapılarını, restoranları ve konutları içinde barındıran kompleks bina, Ortaçağ'dan kalma geleneksel mimarinin taşıyıcısı yapılar arasına tıpkı bir 'patchwork' gibi eklemlenmiş.

Central St. Giles Court, canlı ve heykelsi duruşuyla genel kent dokusu arasından sıyrılan bir etkileyiciliğe sahip. Yapı kompleksinde bulunan binaların yükseklikleri, renkleri ve cephe açıları birbirinden farklı olarak tasarlanmış. Bu anlamda Londra'nın puslu ve gri havasıyla güzel bir kontrast oluşturmuş. Yükselen yapılar arasında bulunan mevcut avlusu da halkın dinlenmek, yemek yemek ya da kahve içmek  için mola verebildiği kentsel bir alan olarak kurgulanmış.

Rengarenk bir çiçek buketini andıran 121.000 sırlı seramik

Projenin tamamında cam, çelik ve seramik temel malzemeler olarak belirlenmiş. Ve inşaatın en çarpıcı özelliği 121.000 adet sırlı seramiğin kullanılması olmuş. Sarı, kırmızı, gri, turuncu ve yeşil seramikler, gömme camlı cephelerle her binanın genel kütlesinde hayat ve enerji dolu bir algı yaratmış.

Projenin zemin katlarında yer alan restoran birimler, mümkün olduğunca şeffaf bir şekilde planlanmış. Hatta yüksekliği 6m olan tam boy bir cam cepheyle bu şeffaflık isteği artırılmış ve yoldan geçenler için avluya davetkar bir çağrı niteliğini yüklenmiş.

38.000 m² ofis ve 8400m²  konut alanı

Aslında büyük bir yaşam alanı olarak projelendirilen Central St. Giles Court, Londra'nın soğuk ve mesafeli kültürüne tamamen zıt bir konseptle şekillendirilmiş. İş, yaşam ve eğlence hayatının bir aradalığyla da ortaya dinamik bir dünya çıkarılmış.

Gerçek anlamda bir yaşam kompleksi olarak planlanan yapının 8400 m²si konut alanı olarak ayrılmış. 56 exclusive penthouse daire ve 53 ultra lüks daire 14 katlı olarak mimarilendirilmiş. Ofisler için de 38.000 m² lik bir alan ayrılmış. 11 katlı U şeklindeki ofis binası, oldukça yüksek sayılabilecek 2.9 m tavan yüksekliğiyle mimarilendirilmiş. 7. ile 10. katlara da farklı şekillerdeki çatı terasları konumlandırılmış. Yağmur sularını sulama için toplayan sistemle de ekolojik bir misyon yüklenmiş.