otel dekorasyon

başa dön
15 AĞUSTOS
157 defa Okundu

Mimaride Akustik

Mimari Akustik

Mimarlığın temel dalları içinde bulunan akustik tasarımı, öz olarak içinde ses iletişimini barındıran mekanlarda kullanılır. Ses dağılımının konforlu bir şekilde sağlanması amacını taşır. 

Gelişen yapı teknolojileri ve dolayısıyla da artan yapı malzemeleri, yapılaşmada ultra konforlu ve fonksiyonel elementlerin kullanımını destekliyor. Bir bütün içinde kendi dallarına ayrılan ve uzmanlık bilgisi gerektiren yapı sektörü, mimari yapı ve mimari akustik alanlarını bir arada taşıyor. Mimari akustik konusunda çalışmalar yapan profesyoneller ve bilim insanları, mekan ihtiyacına uygun ses değerlerinin, yapının fonksiyonu ile orantılı olarak belirlendiğini belirtiyor. Örneğin konferans ve konser salonunun uygun akustik şartlara sahip olabilmesi için, mekanda istenen fonksiyonu gerçekleştirecek şekilde uygun çınlama özelliklerinin olması gerekiyor. Buna ek olarak  sesin mekan içindeki yankısının olmaması, sesin mekanın her noktasına eşit dağılması da uygun akustik için söz konusu gerekliliklerden.

Gürültü ve hacim akustiği ses kalitesini belirliyor.

Öğr. Gör. Ferhat Eröz, gerçekleştirdiği akademik çalışmalarında mimari akustiği, yapı içinde oluşturulan hacimlerde ana işlevin sağlanması için gereken akustik konforun gerçekleştirilmesi olarak tanımlıyor. "Ses çevremizdeki hayatın akmakta olduğunun bir işaretidir. Sabah uyanmak için çalar saat ile başlayan gün, konuşmak, radyo dinlemek, televizyon seyretmek, araba sürmek vb. gibi birçok aktiviteyi örnek göstermek mümkündür. Etrafımızda tam sessizlik yoktur. Kuş cıvıltıları, rüzgârda titreşen yapraklar yâda sahile vuran dalgaların sesleri gibi örneklemek mümkündür. Etrafımıza oluşan bu sesler bizi iki şekilde etkilemektedir: Gürültü ve hacim akustiği." Hacim Akustiği, en temel olarak sesin kontrollü yayılımıyla ilgilidir. Gürültü akustiği ise çevreden mekana etki edebilecek dış seslerin kontrolünü sağlar.

Mimari akustik öncesinde, sesin ve ses alanının kontrolü gereklidir.

Konser salonları, kayıt stüdyoları, ofisler, kongre ve toplantı salonları, derslikler, müzeler, fabrikalar ve işyerleri vb. mimari akustik tasarımının uygulandığı yapılardır. Bir dalga hareketi olarak tanımlanan sesin sürekli olarak yer değiştirdiği bilinen bir gerçek. Buna ek olarak alçak tonda bir sesin alandaki nesnelere çarparak beklenilmedik bir şekilde başka alanda duyulması ya da tam tersi yüksek bir sesin alan nesneleri tarafından emilerek ulaşması gereken noktaya ulaşamaması ses dalgalarının temel karakteristik özelliğidir. İşte bu nedenle de akustik tasarım süreci, mekanın iç mimari çalışmalarıyla beraber yürütülür.

Mimari akustikte yardımcı olacak en birincil malzeme ses yansıtıcı yalıtım süngerleridir. Ses yansımalarının kontrollü bir şekilde sağlanması için tavanlarda, yan yüzeylerde kullanılır. Bu malzemelerin özelliklerinin belirlenmesi için de mutlaka akustik hesaplamalarının yapılması gerekmektedir. Kullanılan bu levhalar bazen düz bazen dışbükey bazen de farklı kesit özelliklerine sahip olabilmektedir.

Mimari akustikte kullanılan malzemeler, gözenekli levhalar, akustik levhalar, titreşen levhalar ve rezonatörler olarak birbirinden farklı amaçlara hizmet ederler. Mimar Yıldız Sey'in araştırmasına göre levhaları şu şekilde sınıflandırmak mümkündür. Gözenekli levhalar, Akustik levhalar, Titreşen levhalar. Gözenekli levhalar, çeşitli liflerin bağlayıcı bir madde ile birleştirilmesiyle elde edilir. Akustik levhalar, akustik direnci yüksek sıkıştırılmış¸ lifli malzemelerin yüzeylerinde delik ve oluklar açılmasıyla elde edilir. Titreşen levhalar, duvar yüzeyinden belirli bir uzaklıkta, üzeri deliksiz levhadır. Bu levhalar, çarpan ses dalgaları ile titreşmeye başlar ve bu titreşim sırasında da ses enerjisinin büyük bir bölümünü yutar. Duvarla levha arasında yerleştirilen gözenekli tabaka, sesin en uygun frekansının yakalanmasında etkili bir unsurdur. Son dönemde dekoratif formlu levhalara ulaşmak da mümkündür.