Hayallerle salınan sandalyeler

7'den 70'e herkes kendi masalıyla salınır…                                                            

Bir sandalyenin, ayaklarına iki buz pateni kızağının bağlanmasıyla 1710 yılında icat edilen ilk sallanan sandalye, kelime olarak 1725 yılında sözlüklere girmeye başlamış. Yaygın kullanımıysa 1780'li yıllarda mobilyacılar tarafından üretilmeye başlanmasıyla gerçekleşmiş. İlk zamanlarda çocuklar, yaşlılar ve terapi hastaları için kullanılan bu sandalyeler, 19.yy'da oldukça benimsenmiş özellikle de burjuva sınıfının sembolü olmuş. Çoğunlukla bahçelerde, verandalarda kullanılan bu sandalyeler, o günden bugüneyse hala oldukça popüler. Çünkü hem eğlenceli hem de huzurlu… Zaten bazı psikologlara göre sallanan sandalyenin hafif hafif dingin salınımı, kişiyi içgüdüsel olarak anne karnında geçen zamanı hissettiriyor, bu yüzden bedeni rahatlatıyor ve uyku halini başlatıyor.

Kısa tarihine bakıldığında ahşap haricinde hasır sallanan sandalye üretiminin 18. yüzyılın ortalarında Amerika'da görüldüğü görülür. Michael Thonet isimli bir Alman ise 1860 yılında bükme ağaçtan sallanan sandalyeler tasarlar. 1920'lerde katlanır sallanan sandalyeler ABD ve Avrupa'da popüler olur. Bunlar daha çok açık hava etkinlikleri ve seyahat amaçlı kullanılmıştır. 1950'lere gelindiğindeyse Sam Maloof isimli Amerikalı mobilyacı sallanan sandalye figürüne dayanıklılık ve lüks imgelerini ekler. Bugünse eski-yeni, geçmiş-gelecek ilişkisiyle tasarlanan pek çok farklı sallanan sandalye figürleri üretilmektedir.

Sükunetle salınmak için modeller ve stiller...

O bir elegant klasik; Michael Thonet isimli mucit tasarımcının 1930'larda ahşaba ısı ve nem uygulayarak şekillendirdiği ve  tasarladığı klasik sallanan sandalye formunu andıran bu eser; geçmişin asil duruşuyla hareketlenen elit bir tasarım.

Olmak ya da olmamak: Aidan Morris tarafından tamamı el işçiliğiyle üretilmiş "Being" yani "varoluş" isimli bu sandalye, vücudun kıvrımlarına uygun bir ergonomiyle tasarlanmış. Malzeme olarak da Yeni Zellanda Kayın Ağacı kullanılmış.

Salınan yuvam: Cradle Chair: Cradle salınan koltuk, geniş kucağında herhangi bir strese ya da gerilime yer bırakmayacak kadar huzurlu. Modern ahşap görünümlü kontrplaktan üretilen, kalın dolgulu yastıklarıyla yumuşacık bir oturma konforu sunan Cradle, form itibariyle asla devrilmediğinden son derece güvenli.  

Neşeli, renkli, eğlenceli: Flip sallanan koltuk: Küçük bir çocuğun yardımsız taşıyabileceği Flip, rengarenk bir seri. Hem sallanan bir sandalye hem de sabit bir sandalye olarak kullanılan Flip, modern çağın modern çocukları için tasarlanmış neşeli bir ürün.

Çocuk ya da büyük: Sallanmak en eğlenceli şey: Jarrod Lim  tarafından tasarlanan "Hiho", geleneksel sallanan tahta at fikrinden doğmuş. Ahşap iskelete giydirilmiş, sentetik kürklü bir metre yüksekliğindeki bu tasarım, küçük büyük herkese neşe veren ve keyifle sallanan bir tasarım.

Minimal sallanan sandalye: KOLA - Fin tasarımcı Mikko Laakkonen tarafından tasarlanan bu sandalye, çekici ve akıcı bir forma sahip. % 100 geri dönüşümlü olarak üretildiğinden de çevre dostu. Sempatik "Kola" sallanan sandalye, aynı zamanda farklı mobilyaları da bulunan Kola Ailesi'nin en yeni üyesi. 

İtalyan Klara: İtalyan tasarımcı Patricia Urquiola tarafından tasarlanan "Klara", sade ahşap bir iskete giydirilmiş nispeten gösterişli sırtlığı ve oturağıyla ön plana çıkıyor.  Fonksiyonellğinin yanı sıra dekoratifliğiyle de oldukça zarif.

Annemizin ninnisi gibi: Lulababy: Tatlı, sevimli ve oldukça şık duran bu sallanan sandalye, bugünlerin en favorisi… Polipropilen, ahşap ve krom çelikten üretilen Lulababy'nin herhangi bir okuma köşesine ya da çalışma odasına ekstra stil ve konfor sağlayacağı da kesin. 

Sallanan sandalye sanatı: Mamma - Tasarımcı Patrick Messier tarafından tasarlanan bu sandalye, endüstri ürününden daha çok bir sanat eserine benziyor. Günümüzün en önemli tasarımcılarından biri olan Messier'in parlak kaplamalı fiberglas malzemeden tasarladığı "Mamma" üç kelime ile 'sade, konforlu ve sıra dışı'. 

Kanatlı sandalye: Ünlü mobilya tasarımcısı David Haig'e ait tasarım geleneksel ahşap bükme tekniğiyle üretilmiş. Siyah Amerikan ceviz  ağacı ile çalışılırken %100 el işçiliği uygulanmış. Böylece özel ve butik bir tasarım ortaya çıkmış.