Litore Resort Hotel & SPA

Mısırlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan, İntermet İnşaat tarafından yapılandırılan Litore Resort Hotel & SPA, Alanya Okurcalar Bölgesi'nde farklı mimarisiyle öne çıkıyor.

Latince'de kumsal anlamına gelen "Litore", lüks bir hotel & SPA tesisi. Alanya Okurcalar'da, kent merkezinin 35 km doğusunda denize doğru uzanan tarihi yarımadada yer alıyor. Çamlık ve makilik bitki örtüsünün arasında, bölge coğrafyasına hakim tepelerden birine konumlandırılan tesis, mimari görselliği ile farkındalık yaratarak, daha ilk sezonundan konaklama turizminin çıtasını yükselterek hizmet sunuyor.

Mimari doku, Justinianus medeniyetlerinden izler taşıyor…

Tarihi yarımada kıyısında uzun yıllar denizcilerin su almak için uğradıkları alan Justinianus adıyla tanınıyor. Ve bugün, işte o binlerce yıl öncesinin medeniyet izleri, birer tarihi eser olarak bölgeye yüksek bir değer yüklüyor. Bölge dokusunu korumak hedefiyle de işte bu antik dokunun izleri, Litore Resort mimarisinde kendini gösteriyor.

İntermet Group'un Turizm Koordinatörü Levent Benal ve Otel Genel Müdürü Tağmaç Keler, tesiste farklı bir mimari kurgu projelendiren ve uygulayan Mısırlıoğlu Mimarlık ekibiyle beraber keyifli bir proje süreci geçirdiklerini belirtiyor. Turizm sektöründe görselliğin çok önemli olduğuna inanan yatırımcı grupla beraber daha farklı ne yapılabilirin üzerinde durduklarını, Mimar Cüneyt Darı'nın değerli önerileriyle hem bu derece başarılı hem de görsel anlamda çarpıcı bir yapı inşa ettiklerinin altını çiziyorlar. 34 m2’den 62 m2’ye kadar değişen 8 ayrı oda tipinde toplam 258 oda 770 yatak kapasiteli tesis, bütün olarak standartların ötesinde bir kurgu ile kendini ortaya koyuyor.

Litore Resort Hotel & SPA'nın lüks hizmet konsepti, tesise girer girmez karşılaşılan lobi alanının etkileyici yüksekliği ve ferah mekan algısıyla kendini gösteriyor. Yapının merkez kubbesinin yarattığı boşluktan süzülen devasa kristal avizenin aydınlattığı alan açıklığı, stilize antik sütunlardan kurgulanan kolonlara dikkat çekiyor. Tüm oda katlarının aynı alana açıldığı koridorlar, ahşap ve ferforje birlikteliğiyle tasarlanmış döküm desenli şık  trabzanlarla tamamlanıyor.

Resepsiyonun yumuşak hatlı ve gösterişli ahşap deski, siyah ve maviyi yaldızla buluşturan klasik desen duvar kaplamasıyla ön plana taşıyor.

Tesis konseptinde yiyecek - içecek standartlarını yüksek tutan hizmet anlayışında, A'la Carte restoran lezzetlerinin mekan görselliği ile tamamlanması hedefleniyor.

Türk A'la Carte restoranındaki dekorda, geçmişin geleneksel yaşam rutinin aktarıldığı duvar boyaması dikkat çekiyor. Restoran dekorasyonunda alanın merkezinde yer alan kolonun bir dekor elemanı olarak değerlendirildiği görülüyor. Dekoratif rafalarla sarmalanan kolonun bağlı olduğu tavan boyaması, mekandaki sanatsal ifadenin dışavurumu oluyor. Zeminlerde kullanılan seramikler ve renkli ahşap kapılar genel ambiyansa sıcaklık ekliyor.

Tesis genelinde görülen sakin atmosferin devam ettirildiği odalarda, en dikkat çekici detaysa oda duvarını boydan boya saran yatak başlığı olarak izleniyor. Her odada farklı olarak kullanılan duvardan duvara fotoğraflar, Türk kültürüne ait yaşamsal dilin görsel ifadesi  oluyor.