Doğa, doğa için çalışıyor.
Yapı malzemelerindeki inovatif gelişmeler, gelecekte tamamı yeşil binalardan kurulmuş şehirleri hayal ettirse de ekonomik ulaşılabilirlik gibi kavramların değerlendirilmesi ve üreticilerin bu ürünlerin üretim potansiyellerini artırması gerekiyor…
Yeşil atıklar yeşil ürünlere dönüşüyor.
Dünyanın yeşil enerji kullanımına yönelik çalışmaları, pek çok yeni ürünün de yapı materyalleri listesine eklenmesini sağlıyor. Ancak bu konudaki üretim rekabetinin yeterli düzeyde olmaması, ürünlerin geleneksel ürünlere oranla kullanımının çok daha yüksek fiyatlı olması yatırımcıları düşündüren taraf oluyor. İşte bu durumda da devreye vizyon giriyor. Anlık düşünmek değil geleceğe yönelik öngörüler geliştirmek, dünyanın ve gelecek nesillerin hayatı doğal yanından yakalamalarını sağlamak gibi hedefleri taşıyan tasarıların düşünülmesi şart oluyor. Ve bu çok çeşitli geleceksel ürün kategorisinde sıradan bir tuğla gibi gözükse de konsept anlamında çok farklı bir ürün daha, yeni malzeme listelerine ekleniyor….
Su tasarruflu tuğla
Orijinal adıyla "Save Water Brick”, Koreli tasarımcılar Jin-young Yoon ve Jeongwoong Kwon tarafından geliştirilmiş. Çıkış noktasında Kore'de yılda 20 ton kuru yaprağın doğaya karışarak yok olduğu, fakat bunun yeniden kullanımının mümkün olduğu fikri yer alıyor. Kuru yaprakların bir kısmının film prodüksiyonlarında dekor olarak kullanıldığı bilinse de bu pek çoğunun yakarak yok edildiği gerçeğini değiştirmiyor. Bu yakım sırasında kullanılan yağlar ve gazlar ile atmosfere karbondioksit yayılması, bugünkü ekolojik yaşam dengesinin korunması fikrine de oldukça uzak düşüyor. İşte bu tip düşüncelerden yola çıkan tasarımcılar, yeni bir konsept kurgulayarak bu su tasarruflu tuğlayı geliştiriyorlar.
Yeşil atıklar yeşil ürünlere dönüşüyor.
Toplanan atık yapraklar ile beraber atık plastiklerin bir arada homojenleştirilerek elde edildiği ürün, tam bir sürdürülebilir malzeme oluyor. Doğayla barışık yeni bir materyalin elde edilmesinde kullanılan bu kuru yapraklar ve plastikler, güçlü bir doğa dostu ürünü hayatımıza sokuyor. Üstelik bu yeni materyalin organik bir ürün özelliği taşıması, çok güçlü bir emiciliğe sahip olmasını sağlıyor. Yağmur sonrası taşkınları engellemek için kullanılabileceği gibi, yağmur suyunun toplanarak yeraltında ya da su tanklarında depolanmasında da büyük bir kolaylık sağladığı belirtiliyor. Suya karşı emülsiyonunun yüksek olmasının yanı sıra ürünün su kanalı yapımında kullanılabilirliği de ifade ediliyor. Buna ek olarak kamusal alanlarda ve genel çevre temizliğinde kullanım sularının bu ürünle kurulan sistemler aracalığıyla gerçekleştirilebileceğinin altı çiziliyor.