Çelik ve cam konstrüksiyonlu çevreci kule
Hollandalı mimar Winy Maas’ın kurucusu olduğu ödüllü mimarlık ofisi MVRDV imzalı proje, Avusturya’nın başkenti Viyana’da yükseliyor.
Hollandalı mimar Winy Maas, Jacob van Rijs ve Nathalie de Vries ortaklığıyla kurulan MVRDV, çağdaş mimarlık pratiğini yansıtan proje tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Sadece ülkelerinde değil, uluslararası alanda da başarılı işlere imza atan ofisin son dönem projelerinden biri de 2018 yılında tamamlanması planlanan bu kule inşaatı.
Gölge etkisi, çevre binalar üzerinde dev bir kum saati efekti yaratmış.
Proje, şehrin ünlü gazometrelerine yakın, kent merkezi ile havalimanı arasında kentsel dönüşüme ihtiyacı olan bir bölgede konumlandırılmış. Yapının bir cephesi doğrudan metro istasyonuna bağlı olarak projelendirilmiş. Yükseklik olarak 75 metreye kadar izin verilen bina mimarilendirilirken, çevre binalara verilebilecek gölge düşünümünü iki saaten aza indirebilmek için kompakt ve verimli kare biçimi önerilmiş. Ayrıca yine güneş ışığının çevre yapılara ulaşabilmesi için bükümlü bir form kullanılmış. Zeminden başlayarak ilk 10 kat merkez çekirdek çevresinde her biri bükülerek konumlandırılmış. Geriye kalan diğer 20 kat ise düz kare form olarak projelendirilmiş. Bu da gölge etkisinin çevre binalar üzerinde dev bir kum saati efekti yaratmış.
Kulenin, 37 bin metrekarelik alanda bölge ikonu olarak yükselmesi hedefleniyor.
Yapıda bükülerek konumlandırılmış bu ilk 10 katın eşsiz planlamasında, katlar arasındaki ilişki birbirine merdivenlerle bağlanmış. Bunlar, son derece efektif tasarlanmış yapıda hem dış mekan geçişine imkan tanımış hem de kulenin dış mekanlarının canlanmasını sağlamış. Bu sayede kendi içine kapanık yüksek plaza kulelerinin aksine hareketli bir kent ortamı yaratılmış.
Hem çevreci hem de maliyetli, efektif bir yapı...
Çevre binaların üzerinde bir saçak gibi yükselen kulenin geriye kalan 20 katı planlanırken, her katta kullanılan kare düzeni, ağırlığı yayabildiği için yapıda %80 oranında kolondan muaf alanlar yaratmış. Öte yandan 3,5 metre tavan yüksekliği kullanılmasını sağlayan bu detay, sonrasında kat mekanlarının istenildiği gibi bölünüp ofislere veye konutlara göre yeniden düzenlenebilmesine imkan tanımış. Kompozit kolonlar ve beton döşemelerden oluşacak kule, bu hususlar göz önüne alındığında maliyetli bir proje olarak da tanımlanıyor. Yapıda, çelik ve cam olarak kullanılan cephede de doğal havalandırma için haraketli Fransız pencerelerinin tercih edildiği belirtiliyor.
Binanın 110 araç kapasiteli otoparkı ve metro bağlantısı, mükemmel bir ulaşım kolaylığı getirmiş.
2018 yılında tamamlanması amaçlanan kule projesi, modern mimariyi günlük hayatın içine en fonksiyonel şekilde taşıyan bir 21. yüzyıl mimarisi örneği olarak gösteriliyor. Yapının enerji tasarımı ve sürdürülebilirlik ilkelerini taşıyan alt yapısı ve aldığı uluslararası mimarlık ödülü de bu görüşü destekliyor.
Proje Künyesi
Yer: Viyana, Avusturya
Yıl: 2014
İşveren: BAE Bauträger Avusturya Immobilien GmbH
İnşaat Alanı ve tür: 36.000 m2’de perakende, kafe, restoran, ofis, konut
Otopark: 3112 m2