Vintage ve retro detaylarla canlanan “Hipster-deco”

1940’lara tarihlenen kelime kökeni ile “Hipster”, aslında toplumsala karşı duruş sergileyen, popüler kültürden uzak durarak kendine yeni bir kimlik yüklemek isteyen akımın adı. Bir anlamda alternatif gençlik tanımı. Üretmeden haz odaklı yaşama kendini kaptıran bu akım, zamanla hem moda hem de dekorasyon endüstrisinde evrilerek,  yeni bir trendin taşıyıcısı olmuştur... 

Aslında son yıllarda sürekli kendini tekrar eden detaylarda gelişen trendler, tam bir karma durumunda. 1960’lı yıllarda doruk noktasını yaşayan ‘hippi’lerin karşı duruşundan esinlenerek, 2000’ler yaşamının konforuyla biçimlendirilen ‘hipster’lar da bunlardan biri. Fiziksel görünüşle kendini ifade eden bu akımın dekorasyondaki duruşuna bakıldığında, belli başlı olmazsa olmazların mevcut olduğu görülmekte. Retro eşyalar, minimal modernden uzak rahat bohem atmosferler... Hepsi de hipster stili dekorasyona denklenmekte. Hipster dekorasyon estetiğinde doğal taş duvarlar, geçmişe ait ikonik nesneler (daktilolar, küreler vb.), geyik başı başta olmak üzere baykuş gibi hayvan figürleri ve desenleri, yün ve deri gibi organik tekstiller, duvarlarda eski siyah beyaz fotoğraflar...

Vintage detaylar olmazsa, hipster dekorasyonun bir yanı eksik kalır.

Hipster stilde bugün ile geçmiş karması iç içedir. Vintage eşya kullanma mantığında daha az para harcayarak var olan kapitalizme karşıt duruş olsa da bugün vintage parçaların modernlere nazaran daha yüksek fiyatlarla satın alınması, hipster felsefesinde yatan anlamla çelişki yaratmaktadır. Aydınlatmalarda loş ışık tercihi, mekanın atmosferinde yaratılmak istenen bohem havayı destekler niteliktedir. Deri koltuklara serilen yün battaniyeler, esas işlevinin dışında kullanılan aksesuarlar da bu stilin olmazsa olmazlarındandır.

İçinizdeki hipsterı ortaya çıkartacak aksesuarlar....

Maddeler halinde sıralanabilecek kadar sınırları belirli bir stil olan hipster için yüksek teknoloji kullanımının yanı sıra belirli bazı parçalar vardır ki onlar bu dekorasyonun hem taşıyıcısı hem de mihenk taşı konumundadır. Örneğin bir bölümü sanat galerisine dönüştürülmüş duvarlar... Ortaçağ sanatından enstanteneler, plak koleksiyonları, gramafon ya da pikap... Poloroid fotoğraf makineleri, vintage teneke kahve ve bisküvi kutuları, endüstriyel fikstürler, dekor öğesi bisikletler, ironi içeren tipografik afişler... Bitkilerden eğrelti otları... Tığ işi yün örtüler, geçmişten kalma enstrümanlar ve elbette sahaflardan alınmış eski kitaplar... Hepsi de genç birinin, sanki eski zamanlardan kalma bir sahne dekorunda yaşıyormuş izlenimi yaratanlardandır. Ancak bu aksesuar seçimlerinde geçmişi duygusallaştırma çabasındansa, geçmişin tasarımsal anlamda şık ve fonksiyonel nesnelerini dekoratif bir tat olarak kurgulama isteği bulunmaktadır. Aynı zamanda o ince ve zarif detayları bugün de yaşatabilme, hafıza kaydı yaratabilme isteğidir.

Mekanda odak noktası olabilecek denli büyük bir kitaplık, hipster stili için esastır. Edebi eserlerin sevilmesinin yanı sıra, klasiklerle dolu bir kitaplık, entellektüel bir aura oluşturmanın anahtarıdır. Kitaplık tasarımının 1960’lar ve 1970’ler hissini yansıtan bir  vintage parça  ya da onun modern bir yansıması olabilir.

Hipster dekorasyonunda çevreci duruş önemlidir.

Bireysel olarak çevreci bir misyonu seçen hipsterların stilinde, çevre dostu unsurlar ev dekoruna taşınmalıdır.  Geri dönüştürülmüş nesnelerden tasarlanan el yapımı ürünler, güçlü bir hipster dekorasyon için ön koşul niteliğindedir. Bu dekorasyon stili aslında zordur. Öyle ki hem geçmişten gelen parçaları bugünün konforuyla buluşturacaksınız hem de buna snop bir hava yükleyeceksiniz. Aynı zamanda sanki bir kurgu değil de doğal akışında yaşamaya devam eden bir mekan hissi yaratacaksınız. Bu da seçilen parçaların rafine bir düzende dizilimini gerektirmektedir.