Standartların dışında bir uyku konforu için hem mekânsal tekdüzeliğe son verecek hem de bedensel yorgunluğu sıfırlayacak tasarımlar…

Hepsi de gelecekten gelmiş gibi.

Tüm dünyada mobilya tasarımcıları fantastik fikirler geliştirmeye devam ediyor. Mimarlar ve mühendisler de teknik anlamda bu fikirleri desteklediklerinden, 'konfor' kelimesine yepyeni anlamlar yükleniyor.

Bugün artık tasarımcıların öncelikli hedefi standartların ötesinde mobilyalar üretmek… Buna bağlı olarak da kelimelerin duyulduğu anda görsel hafızada beliren imgelerinin dışına çıkmak. Örneğin 'yatak' denildiği anda zihinlere düşen dikdörtgen formlu, düz hatlı uyku alanı oldukça geride kaldı… Hatta bizler için olmasa da gelecek nesiller için artık zihinlerinde birden fazla yatak imgesi canlanacak gibi görünüyor.

Uyku Kapsülü

Dünyaca ünlü Lomme firmasının tasarımı olan 'Capsule Bed', uyurken kişiyi sarmalayacak bir forma sahip. Özel aydınlatmalı tavanı ve kişiselleştirilebilir raflarıyla küçük bir odayı anımsatıyor. Bu nedenle o aslında sadece bir yatak değil… Güvenli ve rahatsız edici her türlü görüntüden ve gürültüden izole, gelecekten gelen dingin bir dünya…

'High-tech' stil uyurken de hayatımızda.

Gelecek yeni çağın yatakları arasında yer alan bir başka stil, 'high-tech' olarak tanımlanmakta. Keskin hatları, minimal duruşları ve yüksek teknoloji içeren çözümleriyle sınırlı metrekarelere sığabilmeleri en önemli özelliklerinden. Zaten genellikle ya bir çalışma alanı ya da bir dolap görünümündeler. Bu anlamda geleceğin yatakları sadece dizayn olarak değil mekanda kapladıkları minimum alan anlamında da farklılığa sahipler.

Yatak odanızı sizden başka kimse bulamayacak… 

Malzeme anlamında teknolojinin bir getirisi olarak neme ve ısıya dayanıklı materyallerin üretilmesi, yatakların konumlandırılacağı yer kısıtlamasını da sıfırlamaktadır. Çünkü onlar artık evlerimizin her alanında karşımıza çıkabilmektedirler. Tıpkı Fransız bir mobilya firmasının ürettiği "Decadrages" koleksiyonunda olduğu gibi… İşte bu yatağın en cezbedici yanı kullanılmadığında şık bir tavan görünümüne sahip olması, mekanda asla bir yatak odası izlenimine imkan tanımaması… İstenilen yükseklikte ayarlanabilen "Decadrages"  yatak, klasik bir asansör mantığına sahip olarak üretilmiş.

Peki ya uyurken uçmayı deneyimlemek…

2006 yılında dünyanın en iyi yaratıcılık ödülünü alan manyetik yüzer yatak "Space Odyssey", bir uzay destanı olarak tanımlanıyor. Janjaap Ruijssenaars'ın 6 yıl boyunca üzerinde çalışarak geliştirdiği yatak, maksimum 900 kg. ağırlık taşıyabiliyor. Esas sırrı ise yatağın içinde ve zemininde bulunan mıknatıslar… "Space Odyssey"ye ulaşmanın bedeliyse 1,5 Milyon dolar… Ulaşması zor gibi görünse de hayallere ortak olacağı kesin…