Doğa ile uyumu Maxx Royal Kemer Resort&Spa yı zirveye taşıdı

Maxx Royal Kemer Resort & Spa, su, toprak, hava ve ateşten ilham alan tasarımı ile ödülleri topluyor. WAF 2015’te finale kalan tesis, “Sign of the City Awards 2015” yarışmasında da “En iyi mimari tasarım” ödülünün sahibi oldu.

Tasarımındaki çizgileri, istekler ve arzular değil; su, ateş, hava ve topraktan oluşan evrenin 4 elementi belirledi... Doğayı dinledi…Ve evrenden aldığı güçle ortaya çıkan tasarımı şimdi hem ödülleri topluyor, hem de dünyanın en önemli festivallerinde parmakla gösteriliyor… Maxx Royal Kemer Resort&Spa, dünya mimarisinin kalbinin attığı Dünya Mimarlık Festivali’nde (WAF) finale kalmayı başarırken “Sign of the City Awards 2015” yarışmasında da “En iyi mimari tasarım” ödülünün sahibi oldu.

160 bin metrekarelik alana kurulu

Antalya Kemer’de 160 bin metrekarelik bir alana sahip olan Maxx Royal Kemer Resort &Spa, Türkiye’nin ilk ve tek “Grand Butik” oteli. 800 metre uzunluğundaki sahil şeridine ve üç ayrı koyu bulunuyor. Otel 133 adet süite, 84 adet aile süitine, 59 adet laguna villaya, 15 adet beach villa ile hizmet veriyor. Türk mimarlar tarafından tasarlanan doğayı korumaya ve yaşatmaya yönelik bir mimariye sahip olan otel, “Sign of the City Awards 2015” yarışmasında “En iyi mimari tasarım” ödülünü kazandı. Özel sektör kategorisinde en iyi mimari tasarım seçilen Maxx Royal Kemer Resort & Spa’ya verilen ödülü, Maxx Royal Otelleri Direktörü Burak Türkeri ile Baraka Mimarlık’ın projenin mimarı Abdurahhman Çekim aldı. Bulunduğu bölgedeki arazinin ve doğanın yapısını bozmadan hayata geçirilen tesis, Dünya Mimarlık Festivali’nde Otel ve Eğlence kategorisinde birçok rakibini geride bırakarak finalistler arasında yer aldı.

Maxx Royal Kemer'in dış cephe mimarisi Baraka Mimarlık, genel konsepti ve iç mimari dekorasyonu ise Mahmut Anlar, GeoID ve GeoMetre ekibi tarafından dizayn edildi.

Oldukça eğimli bir tepenin eteklerinde yer alan otel orman, iki koy ve uzun bir sahilin kucaklaştığı noktada yer alıyor. Otelin mimari anlayışının ardında “İçinde ne barındırırsa barındırsın, görünür olmaktan ziyade, neredeyse saklanmalı, geride kalmalı” fikri yatıyor.

Otelin 8 ayda tamamlanan iç dekorasyonunda ana karakterler evrenin dört elementi olan su, ateş, hava ve toprak… Evrenin dört elementinin gücü, projede kullanılan malzemeden tasarlanan mobilya formlarına, restoran alanlarından açık alan peyzajına kadar tüm detaylarda hissediliyor.