GERİ DÖNÜŞÜMLÜ İÇMİMARLIK

Hurdalar, atıklar, kullanılmayanlar, eskiler, değerliler, değersizler;

Yaşam alanımızda veya yakınlarında sıklıkla rastladığımız, hiç kullanmadığımız, eskiden hayat ve anlam bulan materyaller, bunların yanında aslında sizin için hiç anlam ifade etmeyen, sıradan, değersiz, hurdalar ve atıklar mutlaka vardır. Bu materyaller, anlamlı olanlarla birlikte, sizin için hiç anlam ifade etmediği gibi aslında hayatınızdan çıkardığınızda bir değeri olmayacak fazlalıklar.

Geri dönüşüm nedir? Herhangi bir şeyin ana malzemelerinden tekrar aynısı yada farklı bir amaca hizmet edebilmek adına yeryüzüne çıkarılması ve kullanılmaya devam etmesidir, bu ne anlama gelir tekrar aynı malzemeyi üretebilmek için doğa ile ilgili bir çalışma içerisine girmeye veya bu ürünü üretmek adına hasta olmak zorunda kalmama anlamına gelir. Biz buna yeşil teknoloji diyoruz, sürekli yenilebilen, sürekli geliştirilebilen, sürekli kullanmaya değer olan ve hareketin azalması ile birlikte potansiyelin artmasını sağlayan teknoloji.

Fazlalıklar, işe yarayanlar, yaramayanlar, değerliler, değersizler, çöpler, hurdalar bunların tek başına bir anlamı olmadığı gibi bir bölümü yeşil sisteme ayak uydursa da bazıları doğaya zararlı atık olarak kalmaya devam edebilir,

Gelelim konumuzun ana başlığına,  ‘’GERİ DÖNÜŞÜMLÜ İÇMİMARLIK’’

Bu yazı, bu konu için hazırladığım ilk bölüm, içmimarlık yüzyıllardır süregelen, Mimarlık mesleğinin tanımı yapılırken aslında hayata başlamış ama son 50 senedir meslek olarak dillerimize dolanan, son 10 yıldır ise dillerden düşmeyen önümüzdeki yıllarda iste değeri katlanarak büyüyecek bir sanat anlayışı ve meslek dalıdır. Yaratıcı olmayı, düşünmeyi, tasarlamayı üretmeyi öncelikli kılan ve bunlar olmazsa hiçbir anlamı olmayacak bir bölümdür. Mekanın ruhuna girmeyi, onunla yaşamayı, ona hayat katmayı iyi bilir. Bir çoklarının bildiği yada sadece tahmin ettiği gibi mekan içerisindeki koltuk ve masa yerleşiminden çok hayat kurmayı hedefler ve içindeki yaşamı doğrudan etkiler.

Sürdürebilirlik içmimarlıkta çok önemlidir, ürünlerin birlikte kullanılması, renklerin, malzemelerin. Her biri birbirleri ile uyum içerisinde olmalıdır. Tasarlanılan her bir ürün mekana katacak ayrı bir değerdir.

Bunlardan yola çıkarak hurda materyallerden ürün üretmek hem eğlencelidir, hem yaratıcılık geliştiricidir, hem de ürünlerin sürdürebilirliğine katılacak artı bir değerdir.

İlk bölüm için verebileceğim, yıllar önce üniversiteden hemen sonra 1 yıllığına Almanya da küçük bir kasabada demir ve sanat atölyesinde çıraklık yaparken, kendime kattığım artı olarak düşündüğüm metalden geri dönüşümler, kış günü nehir kenarında gezerken toplamaya başladığımız ve aslında ne olur düşüncesine sahip olmadığımız irili ufaklı taşları toplamakla başladı, atölyede enteresan derecede alakasız metal malzemeler örneğin at nalı, hurda bir tava, yamuk bir bisiklet jantı, inşaat demiri, atılmayı bekleyen paslanmış contalar, düdüklü tencere kapağı, fireye ayrılmış sac parçaları vb. aklınıza gelebilir yada gelmeyebilir bir çok materyal elinizin ucunda her biri, birilerinin işe yaramayan ürünü ve doğanın size sunduğu diğer malzemeler, durup düşünecek bir süreniz olduktan sonra ne yapmak istediğinizi önünüzdeki malzemeler size sunuyor, deve kuşu yumurtasına benzer büyüklükte ve yamuk bir nehir taşını alıp, kullanacağımız birkaç materyali seçip başlıyoruz işe bir süre sonra gidişatını kendinizin bile tahmin etmediği ama evinizin yada mağazanızın neresine koyarsanız koyun farklı bir öykü sunacağı bir obje çıkıveriyor, mesela bir ördek, yada bir tavuk, yada bir penguen, örümcek yada pinokyo hayal gücü ve geri dönüşümün gücünü mekanlarınızda kullanmanız sizi hem mutlu eder hem de doğa ile aranızdaki bağı güçlendirir ve aslında işe yaramaz dediğiniz bir çok malzemeyi farklı bir boyutta bir tasarım objesi olarak mekanınızda kullanabilirsiniz. Her tasarladığım mekana mekanda uygulanırken kullanılan atık materyallerden bir obje tasarlarım ve inşaatın hikayesini mekanda görmek isterim.