Zirvede huzurun adresi: CHETZERON HOTEL
Bir kış oteli olan Chetzeron, Crans Montana’da terk edilmiş eski bir dağ teleferiği istasyonu ve restoranın otele dönüştürülmesiyle hizmete açılmış. Otel bir nefes alma, arınma ve uzaklaşma mekanı olarak tasarlanmış.
Chetzeron projesi, İsviçre merkezli Actescollectifs Mimarlık Şirketi tarafından 2015 yılında tamamlanmış.
İsviçre’nin güney batısında Fransızca konuşulan Valais Kantonu’nda yer alan Crans Montana, İsviçre Alplerinin kalbinde meşhur bir kayak merkezi. Burası, kalabalıklardan uzakta bir zirve. Chetzeron da, 2.112 metre yükseklikte böyle bir konumda yer alıyor.
Otele bulunduğu konum ve konseptiyle uygun bir şekilde, ancak yürüyerek, kayakla ya da motorlu kızakla ulaşılabiliyor.
16 oda ve suiti bulunan otelin Rhone Vadisi’ni ve Matterhorn’dan Mont Blanc’a Alplerin görkemli zirvelerini gören panoramik manzarası bulunuyor.
Otelin sahibi Lübnan asıllı İsviçreli Sami Lamaa, konaklama ve gastronomi alanında hizmet veren aile işletmesinin 3. kuşak temsilcisi. Başarısını sürprizlere açık ve rekabetçi olmasına rağmen otantik özelliklerini koruyan projelerine borçlu. 2.112 metre yükseklikteki konumu ile Chetzeron projesinin en büyük sürprizi, göz kamaştırıcı manzarası. Klostrofobi (kapalı alan korkusu) hastası olduğunu belirten Lamaa, otelin ortak ve özel alanlarıyla konuklarına ferahlık ve sakinlik vermek üzere tasarlandığını belirtiyor.
Konuklar otelde, karaçam ağaçlarıyla kaplı yamaçlara nazikçe vuran güneş ışıklarını izlemenin keyfini yaşıyor.
Otelin çevresinde birçok dinlenme ve seyir terası bulunuyor. Oteli çevreleyen üç katlı terasta ise hamaklar yer alırken odalar boydan boya pencereleriyle birer güneş ve manzara odasına dönüştürülmüşler.
Bir açıkhava havuzu ve barların bulunduğu otelde, yerel ve mevsimsel tatların sunulduğu özgün bir restoran hizmet veriyor. Restoranda sunulan yerel lezzetlere, yine yerel Valais şarapları eşlik ediyor.
Taş malzeme ile sıcak ahşabın karşıtlığı
Eski istasyonun dönüştürme uygulaması, yüksek dağ oteli için alışılmadık alan hacmi yaratmak için endüstriyel binalardaki gibi büyük beton yapılar kullanılmış ve bu tercih, binaya ferah yeni bir görsel atmosfer kazandırmış.
Dış manzara, kullanılan geniş pencereler sayesinde otelin dekoruna entegre bir parça haline getirilmiş ve otelle Valais Alpleri bütünleştirilmiş. Otelin mimarisi, dış manzaranın adeta otelin içine akmasını sağlamış.
Restoran ve katlı teras parlak günışığından sonuna kadar yararlanacak biçimde dizayn edilirken, otelin içinde konforlu ve rahat bir tasarım tercih edilmiş.
Otelin içerisinde lobiden odalara kadar asil, klasik ve taş ve meşeden oluşan sıcak malzemeler kullanılarak, konukların yüksek dağ zirvesinde kendilerini sıcak ve güvende hissetmeleri hedeflenmiş.
Oteldeki, restoran ve kayak sonrası bar gibi ortak alanlar, rahat mobilyalar ve özel ışıklandırma ile rahat köşeler yaratmak üzere tasarlanmış.
Dış cephe, dağdaki doğal taşlarla kaplanmış ve bu şekilde endüstriyel binayla bir karşıtlık oluşturulmuş. Büyük yatay pencerelerle ise gözlerin otelin içerisinden dışarıdaki manzaraya odaklanması amaçlanmış.
Ulaşımı yaya, kayak ve motorlu kızaklarla sağlanan Chetzeron, konuklarına huzurlu bir dinlenme olanağı sunuyor. Yaz aylarında ise dağın sessizliğini sadece inek çanlarının sesi bozuyor.
Hazırlayan: Sunay Gedik