otel dekorasyon

başa dön

Alanya dan dünyaya bir köprü: Haydarpaşa Palace

Alanya’dan dünyaya bir köprü: Haydarpaşa Palace

Gökçe ve Tuğçe Durmaz tarafından kurulan Carre Design imzası taşıyan Haydarpaşa Palace, tarihi Haydarpaşa Garı’ndan esintilerle dikkatleri üzerinde topluyor. 

Haydarpaşa Palace, Antalya bölgesindeki konsept otel anlayışından yola çıkılarak Haydarpaşa Tren Garı’nın “palace” anlayışından yola çıkılarak otel işletmesine dönüştürülmüş hali. Carre Design’ın tasarladığı otelin proje ve inşa sürecinde işverenin istekleri ön planda tutulmuş. Otel 383 standart oda, 5 engelli, 8 suit ve 196 aile odası ve 1576 yataktan oluşmakta.

1300 kişilik kapalı oturumu ve 750 kişilik teras oturumu olan ana restoran; İtalyan, Uzakdoğu, balık ve Osmanlı olmak üzere dört adet alakart ve 200 kişilik bir pastaneyi kapsamakta.

Bir adet 800 kişilik konferans salonu, iki adet 120 kişilik ve bir adet 60 kişilik çok amaçlı salona sahip olan otelde ayrıca spa merkezi, spor salonu, oyun salonu, lobi, havuz barları, kapalı havuz, disko, amfi ve gösteri alanları bulunmakta.

İç mimari tasarımında konsept olarak Haydarpaşa Garı’nın çizgilerinin taşınması istenen otel için tasarımcı ekip garı inceleyerek kendi yorumlarından oluşan bir tasarım süreci planlamışlar.

Tasarımcı ekip bu süreci şu şekilde anlatmakta: “Haydarpaşa’yı incelediğimizde biz en çok etkileyen noktalar tasarımımızın da odak noktalarını oluşturan saat, kolonlar, kemerler, vitraylar ve renkler oldu.”

Otele ilk adım attığınızda sizi Haydarpaşa Garı’nın meşhur saatinin ayna ile oluşturulmuş olan yorumu karşılıyor. Saat ve genel mekan kolonlarda bulunan Haydarpaşa’daki vitraylardan yola çıkarak oluşturulmuş desenler ile desteklenmiş. Bu desenler yer yer döşemede, kolonlarda, duvarda, cam korkuluklarda ve aydınlatmalarda kullanılarak gara gönderme yapılmış. Garın içerisindeki mavi ve tonları mekanlar ile özdeşleşmiş. Kolon ve kemerlerdeki işlemeler sadeleştirilip ahşap ve mermer bütünlüğü sağlanmış. Mekanın daha ferah ve geniş olması için beyaz renge ağırlık verilmiş.

Haydarpaşa’da tavandaki kareleri lobide oturmalarda da yorumlayan tasarım ekibi lobiden pastaneye geçişte aitrum bölgesinde latalı cam separatör üzerinde bulunan desen ile gişeye gönderme yapmış. Pastanede ise tek düzeliği yıkmak için daha yuvarlak formlar kullanılmış. Alakartlarda ise kendi içinde bir bütün oluşturulmuş; bu bütünde genel mekanda kullanılan kemer, lata ve metal kullanımına yer verilmiş.

Ana restorana geçildiğinde Haydarpaşa Gar kapısının günümüze uyarlanmış bir yorumu ile karşılıyor. İçeriye girildiğinde vagonlardaki yürüme hattını ifade eden bir yürüme yolu oluşturulmuş. Bir tarafta açık büfe alanları diğer tarafta oturma bölümleri yer almakta. Bu bölümlerde kendi içerisinde localara ayrılmış, büfe alınlarında kontürler  kullanılarak cam ve kemerli pencerelere  gönderme yapılmış.

Restorandan çıkıp alışveriş koridoruna veya spaya geçildiğinde de kemerler, ahşap, cam ve latalar ile oluşturulmuş bütünsel bir tasarım görülmekte.

 

Carre Design

Mimarlık eğitimimi Uludağ Üniversitesi’nde tamamlayan Gökçe Durmaz, bu sırada değişim öğrencisi olarak bir süre Almanya’da bulunmuş. Mezun olduktan sonra Ankara’da bir sene kadar ünlü bir mimarlık ofisinde otel ve üniversite projelerinde mimari ve iç mimari çalışmalara katılan Durmaz, yüksek lisans için İtalya Politecnico di Milano’da tasarım ve yönetim eğitimi almış ve stajını tamamlamış. Antalya’ya geri döndükten sonra Akdeniz bölgesinde zincir otelleri bulunan şirketin yeni ve renovasyon yapılanan otel projelerinde  mimari ve iç mimari uygulama, detay, kontrol ve koordinasyonundan sorumlu olmuş ardından Tuğçe Durmaz ile beraber kendi tasarım şirketini kurmuştur.

İç mimarlık eğitimimi Çankaya Üniversitesi’nde tamamlayan Tuğçe Durmaz, bu sırada Ankara’da çeşitli mobilya, imalat ve tasarım firmalarında çalışmış. Mezun olduktan sonra Antalya’ya geri dönmüş ve bu bölgede ünlü bir iç mimarlık firmasında çoğunluğu oteller olmak üzere büyük projelerde çalışmış. Malzeme, imalat, uygulama ve tasarım üzerine kendini geliştiren Durmaz, konut, rezidans ve otel gibi projelerde çalışmış ardından Gökçe Durmaz ile kendi tasarım şirketini kurmuştur.

Gökçe Durmaz - Tuğçe Durmaz

 

Haydarpaşa Garı’nın hikayesi

Boğaz'ın Asya yakasında yer alan İstanbul’un Anadolu’ya açılan kapısı Haydarpaşa tren istasyonu, Avrupa yakasındaki Sirkeci tren istasyonu ile birlikte İstanbul’un iki ana istasyonlarından biridir.

Haydarpaşa binası Orta Avrupa'yı Anadolu'ya bağlayan ilk köprüdür. Binanın yapımı için Sultan II. Abdülhamit döneminde karar alınmış ve inşaat 30 Mayıs 1906 tarihinde başlanmıştır. 19 Ağustos 1908 tarihinde açılışı gerçekleşen istasyon, Alman mimarlar Otto Ritter von Kuhlmann ve Hellmuth Cuno tarafından tasarlanmış, Philipp Holzmann tarafından Bağdat demiryolunun devamında inşa edilmiştir. İstasyon binasının tüm pencereleri Frankfurt’ta bulunan Otto Linnemann tarafından tasarlanmıştır. Binaya Sultan III. Selimin denizcisinin adı atanmıştır: Haydarpaşa

Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine uzanan Avrupa ve Asya kıtasının bağlantısını yapan Haydarpaşa tren istasyonundan esinlenerek tasarlanan Haydarpaşa Palace, 2016 yaz sezonundan hizmete başladı. 

 

Poje Künyesi

İç Mimari & Mimari: Carre Design

Statik: Han Yapı Grubu Mühendislik

Mekanik: Matek Mühendislik

Elektrik: Helin Mühendislik

Peyzaj: Bia Tasarım