OTEL KONSEPTİNDE BUZ ÇAĞI: ICEHOTEL 365
ICEHOTEL, dünyanın kar ve buzdan yapılmış ilk ve en büyük oteli olma özelliği taşıyor. İsveç'in, Kuzey Kutup dairesinin 200 km kuzeyinde bulunan köyü Jukkasjärvi'de 1989 yılında kurulan otel, her kış yeni görünüşü ile adeta yeniden doğuyor.
Otelin sanatsal konseptinin merkezinde, kıyısına kurulduğu Torne Nehri, otelin tasarımı ve değişken yapısı yer alıyor. Nehrin sunduğu buzlar ile her yıl otelin mimarisi ve iç tasarımı yeni baştan inşa ediyor.
ICEHOTEL 365, dış görünümü değişse de her biri sauna ve banyo içeren lüks suitler ve seçilmiş sanatçıların yonttuğu sanatsal suitler ile kalıcı ve sağlam bir iç yapıya sahip. Aynı zamanda geniş buz barda şampanya servis edilirken bir buz sergisini seyredebiliyorsunuz. Bu buz deneyimi yıl boyunca ziyaret edilebiliyor ve yaz aylarında sergilenecek buz eserler için soğutma güneş panelleriyle sağlanıyor. Yaz aylarında konaklama buz ve kardan odalarda değil, kabinlerde yapılıyor. Otelin mimarisinde buzun yanı sıra ahşap ve manyetit de kullanılıyor.
Nehrin kıyısında bir iglo olarak yapılan sanat galerisinin dikkat çekmesi ve zaman içerisinde sanatçıların burada konaklamaya başlaması ile otel fikri doğuyor.
ICEHOTEL stratejik marka yönetimi ile 2014 yılında en iyi İskandinav marka ödülü olan Signum'un sahibi, ayrıca 2012, 2014 ve 2015 yıllarında Dünya Seyahat Ödülleri'nin kazananı olmuş.
Torne Nehri
520 kilometre uzunluğundaki büyüleyici nehir, batıdaki tarihi dağlardan doğup doğu kıyısındaki Bothnia Körfezi’ne dökülüyor. İsveç'in dördüncü büyük nehri olan Torne, Avrupa'nın son el değmemiş nehirlerinden birisi. Bu özelliği onu eşsiz kılıyor.
Torne Nehri, kış aylarında otelin buz ihtiyacını karşılıyor. Yaz aylarında otelde erime gerçekleştiğinde ortaya çıkan su, yeniden kaynağına dönmüş oluyor. Doğal buz, meşakkatli bir bir çaba sonucu otelde kullanılabilir hale getiriliyor. Ancak, Jukkasjärvi'de halk doğal kuzey kutup buzunun bu çabaya değdiğini düşünüyor. 20 yıldır ICEHOTEL'de çalışan Petra W. Lindh “Bizim için doğal güzelliği ve eşsiz hikayesiyle her buz bloğu, yapay buzdan alamayacağınız ilhamı veriyor” diyor.
Buzun başkentinde sanatın kalp atışları
Jukkasjärvi'ye ilk kar serpiştirmeye başladığı andan itibaren dünyanın dört bir yanından sanatçılar köye geliyor ve ICEHOTEL için kar, buz ve ışıktan bir sanat galerisi yaratarak oteli yeniden yapıyorlar.
“ICEHOTEL, kendi kendine adeta bir sanat sempozyumu oluşturuyor. Burada farklı disiplinler, deneyimler ve mekanlardan gelen insanlar, birlikte büyük bir enerji açığa çıkarıyorlar ve onları oldukça kırılgan olan buz bir araya getirmeye yetiyor” diyor kurulduğundan beri otelin ortağı ve heykeltraşlarından (yontucu) olan Arne Bergh.
ICEHOTEL sonuç olarak buz ve yaratıcılığın sanatla birleştiği bir hikaye yaratıyor. Bu durum, otele çağırılan sanatçıların daha önce buz ile çalışmış olması zorunluluğunun bulunmaması gerçeğini açıklıyor. Her yıl, yaklaşık 40 sanatçı ICEHOTEL'e geliyor. Birkaç hafta sıkı çalışma ile sadece birkaç ay yaşayacak ürünler yaratılmasının verdiği buruk tatmin, sanatçıların temel nosyonu oluyor.
Her yıl oteli 50 bin kişi ziyaret ediyor. Her biri 2 ton ağırlığında 2500 buz bloğundan inşa ediliyor. Otelin her yıl yeniden inşası için yaklaşık 200 sanatçı başvuru yapıyor. ICEHOTEL'in içerisindeki kilisede her yıl yaklaşık 80 evlilik töreni düzenleniyor.
Buz üzerinde bir gece?
Otelde tümüyle buzdan yapılmış odalarda konaklanabileceği gibi, sıcak kabinler de bulunuyor. Ziyaretçilerin çoğu, en az bir gece tümüyle buzdan yapılmış odalarda konaklamayı seçerken diğer gecelerini sıcak kabinlerde geçiriyor. Buzdan soğuk odalarda sıcaklık -5 derece. Otel, bu odalarda konaklayacaklara rehberlik yaparak, kutup soğuğu için tasarlanmış uyku tulumlarını nasıl kullanacakları ve uyuyacaklarının bilgisini veriyor. Buzdan odalarda kapı bulunmuyor, sabahları otel çalışanları perdeyi çekerek odaya sıcak yabanmersini suyu servisi ile konukları uyandırıyor.
Otelde her zaman sıcak tutulan, 24 saat çalışan sauna odaları ve rahatlama mekanları bulunuyor.
Hazırlayan: Sunay Gedik