Tepedeki Şapel Şirin Bir Tatil Evine Dönüştü

TEPEDEKİ ŞAPEL ŞİRİN BİR TATİL EVİNE DÖNÜŞTÜ

İsviçre firması Evolution Design, bu çarpıcı şapeli, yedi misafiri barındırabilecek, doğal ve tarihi dokusunun muhafaza edildiği ferah ve alternatif bir tatil evi haline getirdi.

Güzel Kuzey Pennines'in en iyi yürüyüş bölgesinde, ünlü High Force Şelalelerine kısa bir mesafede yer alan bu eşsiz tatil evi, geniş ve tam donanımlı bir mutfak, rahat bir oturma odası, dört muhteşem yatak odası ve iki aile banyosundan oluşmakta. Yapının mimarı Paul King "Yaklaşımımız Şapel’in özünü veya tarihsel ayrıntılarını değiştirmeyen çözümler sunmaktı’’ diyor.

Durham'daki Tenesdale ormanının, kırsal kesiminin ortasında, geçmişi 1880'li yıllara dayanan mevcut yapı, çok uzun yıllardır terk edilmiş bir şekilde bekliyordu. Şapel ile ilgili dönüşüm projesi, Şapel’in bakım, iyileştirme ve yeniden yaratım sürecini başlatmış olmuş.

Şapelin yeniden yapılandırılmasını sağlayan Mimar Paul King, bu yapılanma sürecinde birçok noktaya dikkat edildiğini, ancak merkez noktada daima tarihi dokuyu bozmadan yol aldıklarını belirtmiş.

Şapel ile ilgili herhangi bir şema veya tasarım hazırlanmadan önce, ilk iş olarak zarar gören tavan için ön onarım talimatı verilmiş. Uzun yıllar boş ve bakımsız kalan binanın tavan onarım sürecinde, içeriye daha fazla su almaması için kapı ve pencereler de revize edilmiş. Daha sonra Mimar ve Mühendislerden oluşan ekip, Şapel'in büyüklüğüne ve yerine en uygun olacak şekilde, projeyi şekillendirmiş. Tabi ki yine ilk koşul tarihi dokuya sadık kalınması olmuş.

Tamamlandıktan sonra dünyanın birçok yerinden gelecek, geniş bir konuk yelpazesi olacağı düşünülen Şapel için, geleneksel bir dil yaratılmış. Kullanılan tüm malzemelerde, peyzajında, tasarımlarda mevcut binanın karakterine saygılı olmak birinci sırada tutulmuş ve bu noktada kullanılan malzemelerin büyük bir çoğunluğunda, geleneksel seçimlere özen gösterilmiş.

Tasarımcı Paul King "Şapel'in ana unsurlarından bir tanesi, güzel manzaraları şık bir şekilde çerçeveleyen ve alanın ışığa kavuşmasını sağlayan, Gotik tarz kemerli pencereler. Şapel’in içine uygulanan Asma katı düşünülmeden önce, bu uygulamada en çok dikkat ettikleri noktanın, hiçbir pencerenin önünün kapatılmaması" olduğunu belirtiyor.

Bütün evlerin kalbi olan mutfak ve yemek alanının, aydınlık ve parlak bir dokuya sahip olması amaçlandı. Gotik pencerelerden göz ziyafeti sunan manzaranın, evin içine kadar akıyor olması hissi yaratılmaya çalışılmış.

İç mekan tamamen binanın karakterini tamamlayacak şekilde tasarlanmış.

Mutfak rustik, çiftlik evi tarzında döşenmiş.

Arka duvarın tam yüksekliğini vurgulamak için geleneksel fayanslar kullanılmış, tavana kadar olan bölümdeki yükseklik ve genişlik hissi ön plana çıkarılmıştır.

Aydınlık ve havadar Şapel, gotik pencereleri ile muhteşem bir manzaraya bakmakta.

Çatı makasları doğal bir cila ile tutturularak geleneksel bir his yakalanmış.

İzole edilmiş bir konumda bulunan Şapel, doğa yürüyüşü, bisiklet ve balık tutmak isteyenler için eşsiz bir imkan sağlamakta.