Port Nature Luxury Resort Hotel & Spa
Aras İnşaat yatırımı olarak tamamlanan Port Nature Luxury Resort Hotel &SPA, Boğazkent’in doğusunda, gölet kıyısında konumlandırılmış.
Eski kuş cennetinin huzurunu ve Akdeniz'in sonsuzluğunu yaşatan özel bir proje…
Fikir ve proje sürecinin tamamını, aynı zamanda yatırımcı olan Aras İnşaat yönetmiş.40 yıldır inşaat sektörünün içinde yer alan mimar Ahmet Aras, oğlu Mehmet Aras ve kızı Mimar Gözde Çırakoğlu ile beraber çalışmışlar. Tam bir aile projesi diyebileceğimiz tesisin mimari proje müellifi ise Mimar Gözde Çırakoğlu na ait..Mimar Şevket Altındal’ın danışmanlığı ve ekibinin teknik desteğini arkasına alan Aras İnşaat, İç mimari projesini Yüksek Mimar Tuba Soner e emanet ederek Boğazkent e tam anlamıyla prestijli bir tesis kazandırmış..
Projenin en büyük özelliği, yapının içerisinde sakladığı bloklar boyunca uzanan güneşlenme adaları ve köprülerle adeta bir iç gölet halini alan havuzu olmuş. Yeşil teraslar ise heyecan verici bir diğer unsuru oluşturmuş. Gerek lobide gerek her iki oda blok sırası bitişlerinde veya açık A'la Carte'ların üzerinde; konukları bekleyen, manzarayı kucaklayan sürprizli alanlar yaratılmış.
Denize ve göle hakim konumlandırma…
Yapı, ayrı ayrı iki ve dört bloktan oluşan iki ana kol ve lobinin bulunduğu giriş bloğundan oluşturulmuş. Bu konumu sayesinde odaların neredeyse tümü denize ve göle hakim kılınmış. Blok düzeninin getirdiği monotonluk, cephede yaratılan düşey elemanlarla hareketlendirilirken; genel mekanlardan oluşan yekpare bahçe katı ve tüm yapıyı sarmalayan yatay elemanlar, parçalı yapı sisteminin bütün olarak algılanmasını sağlamış. Bu da yapıya modern formunu kazandırmış. Kullanılan malzemelerde temel prensip "doğanın sunduklarının farkında olmak" fikriyle oluşturulmuş. Bu nedenle tüm malzeme seçimleri ve yerleşim düzeni buna göre belirlenmiş. Cephede uygulanan ahşap pergoleler, doğal taş kaplamalar ve yeşil teraslar da hep bu kaygıyla oluşturulmuş.
Lobi dışındaki bütün genel mekanlar (Ana restoran, A'la Carte'ler, dükkanlar, pastane, bistro bar, toplantı salonları, sinema, disko, oyun salonu, kart salonu, SPA, hamam ve kapalı havuz) bahçe katında toplanmış. Bahçe alanında ise yine A'la Carte restoran, pool bar, havuz, aquapark ve açık arena benzeri bir etkinlik alanı (sahne) tasarlanmış.
Doğayı ve doğalı vurgulayan tesis konsepti, peyzaj mimarı Keziban Arıcan’ın katkılarıyla bahçe ve peyzaj tasarımında sürdürülmüş. İç mekanlar da dahil olmak üzere, kullanılan tüm detaylarda göze çarpan çağdaş ama sıcak çözümler, tesisin tamamlayıcı unsurları olmuş.
İÇ MİMARİ
Soner Mimarlık'tan iç mimar Tuğba Soner'in kurguladığı tesis konsepti, doğa temalı detaylarla tasarlanmış.
Doğa temasına, lobi zemininde siyah ve bej mermere CNC ile işlenen dal formu ile dikkat çekilmiş. Çınar ağacı yapraklarından ilham alınıp uyarlanan ve banko üzerine işlenen desen sayesinde de tema bütünüyle hissettirilmiş.
Sabit mobilyalarda yoğun olarak teak kaplamanın ağırlığından faydalanıp, siyah renk ile bu etki güçlendirilmiş. Tavandaysa koyu renk zemin üzerine çiçek deseni işlenmiş, renkleriyle de oturma elemanlarına gönderme yapılmış. Aplik yerine kullanılan gizli ışıklı torna formundaki kolonlar, lobiyi daha da görkemli hale getirirken, tavandaki aynalar bu gösterişi ve derinliği güçlendirmiş.
Çiçek konseptinden yola çıkılarak tasarlanmış olan ana restoran, keyifli dakikaların geçirilebileceği bir mekan olarak hazırlanmış. Her bölümüne ayrı bir çiçek teması ve rengi uyarlanıp; kumaşlar ve renkler hep bu doğrultuda seçilmiş. Mekana hakim renk olan beyazın yanında ufak dokunuşlar halinde kullanılan teak kaplamalar, atmosfere sıcaklık sağlamış. Genele hakim olan çiçek teması, büfe alınlarında ahşap ile kullanılarak devam ettirilmiş.
A'la cartelar için üç farklı konsept oluşturulmuş. Uzak Doğu A'la Carte, siyah ve kırmızının yoğun olarak kullanıldığı, geyşa figürlerinin görsel çalışmalara dönüştüğü bir mekan olarak tasarlanmış. Uzakdoğu desenlerinin ve aynanın baskın olarak kullanıldığı mekan zemininde ahşap görünümlü seramik kullanılmış.
Osmanlı A'la Carte beyaz, bordo, turkuaz ve stilize Osmanlı lale motiflerinden yola çıkılarak tasarlanmış. Varak uygulamasının yoğun kullanıldığı cephe ve ufak detaylarla, Osmanlı'nın ihtişamı dengeli bir şekilde hissettirilmiş.
İtalyan A'la Carte restoranda beyaz rengin, ufak kırmızı ve mavi detaylarla bir arada kullanıldığı zemininde Akdeniz motiflerinin olduğu çiniler ve ahşap görünümlü seramikler kullanılmış.
Koridor bölümünde doğa teması, kelebekli görsellerin hem kumaşlarda hem de duvarlarda kullanılmasıyla vurgulanmış. Bu etki, teak kaplama CNC kesim seperatörler ve beyaz lake kolonlarla şık bir hale dönüştürülmüş.
Çok amaçlı salona gri ve mor tonları hakim kılınmış. Akustiği sağlamak için ayna ve kumaş dengeli bir şekilde kullanılmış. Varak ve vitray çalışmalarıyla mekana şıklık katılmış.
Pastanede ise tuğla, beyaz lake ve teak kaplamanın kullanıldığı keyifli, şık bir mekan ortaya çıkarılmış. Kelebekli aydınlatmalarla koridorun konsept bütünlüğüne gönderme yapılmış.
Seminer salonlarının, sinemanın, diskonun ve oyun salonlarının buluştuğu fuaye bölümünün zemininde çiçek figürü, seperatörlerde de ağaç desenleri kullanılmış. Kart oyun salonu cephesinde ise iskambil kartlarından ilham alınarak, fonksiyonu vurgulayan bir cephe tasarlanmış.
SPA bölümüne uzanan koridorda zemin hareketleri tavan ile bütünleşmiş, gri lake ve tuğla dengeli bir şekilde kurgulanmış.
Odalardaysa tesisin genel konseptine uyumlu olacak şekilde teak kaplama yine başrolü üstlenmiş. Yatak başlarında alışılmışın dışında aplikler yerine CNC kesim aplik şeklinde panolar kullanılmış. Teak kaplamanın ağırlığı, beyaz lake ile dengelenerek dingin bir alan oluşturulmuş. Tekstil renklerinde açık rengin kullanılması bu uyumu dengelemiş.
Standart odalarda banyo ve WC'nin ayrı konumlandırılması ve lavabonun hacimden dışarı alınmasıyla ferah oda girişi başarı ile sağlanmış.