otel dekorasyon

başa dön
22 NİSAN
2049 defa Okundu

Bahçelerde yaşayan heykeller

Bahçelerde yaşayan heykeller

Sanat mı bitkilere, bitkiler mi sanata aracı oluyor? Buna karar vermek zor. Oysa  ikisi bir araya geldi mi, nefes alan birer canlıya dönüşüyor.

Hayata, onu güzelleştirmekten yana hizmet eden meslek dallarında sanatın gücünden yararlanmak, hem farklılığı hem de farkındalık yaratanı yakalayabilmekle eş anlamlı. Özellikle mimaride karşımıza çıkan sanat ve mimari ilişkisi, yaratıcı fikirlerin parlaklığı üzerinde yükseliyor. Tabi ki bu, içmimari ve peyzaj mimarisi için de geçerli. Artı olarak ekolojiden beslenen tasarımcıların yarattığı formlar, hayatın merkezine taşındığında da yaşama ilham kaynağı olan birer nesneye dönüşüyor.

Hem heykel hem işlevsel… 

Dış mekanların peyzaj düzenlemelerine şıklık katacak bu heykelsi formlar, aynı zamanda bitkilerle buluşturulduğunda ortaya hem farklı hem de estetik değerler çıkarıyor. Sadece bir heykel olmanın ötesinde kimi zaman bir masa kimi zaman bir şömine ya da bank olarak karşılaşılan bu seri, işlevselliğiyle de tam not alıyor.

Klasik Apollu mu istersiniz? Modernist bir form mu?

Amerika'nın New Jersey eyaletinde Opiary isimli sanat atölyesi tarafından tasarlanan form heykeller, bir sanat nesnesinin hayatın tam da ortasında yeşerebileceğinin kanıtı oluyor. 1996 yılında, Amerikalı heykeltıraş Robert Cannon tarafından Terraform denilen formların doğayla buluşturulması fikrinden doğan tasarım, ciddi bir yeşil tasarım tutkusuyla sürdürülebilir peyzaj fikrini de yükleniyor. Zaten Cannon; mühendislere, mimarlara ve sanatçılara kadar yeşil hareketin önemsenmesi gerektiğini vurgulayan ve hayalleri iletmek için eko sanatın bir ihtiyaç olduğuna kuvvetle inanan bir sanatçı. 

Her iklimde yaşayan  ve hayat döngüsünü temsil eden formlar…

Eserlerin tamamında ekolojik bir malzeme olarak reçine ile güçlendirilmiş çimento karışımı kullanılıyor. Ortaya çıkan heykellerin ve formların tamamı el yapımı olarak tasarlanıyor. Paslanmaya karşı dayanıklı, sadece dış mekan için değil, geniş iç mekanlarda da kullanılabilen heykellerin birbirleri ile bağlantılarında galvanizli çelik yer alıyor.  Sanatçı, beyaz ve açık gri tonları arasında değişen renk skalasında bitki yeşilinin öne çıkmasının ve büyüyen bitki formlarıyla heykellerin tamamlanmasının hedeflendiğini belirtiyor. Yüzeyleri yetenekli zanaatkarlar tarafından pürüzsüzleştirilen heykellerin en çekici yanıysa doğal çatlaklara sahip olması ve zamanla üzerinde biriken yosunsu yüzeyler…