Kentin suyuna renk katmak

Mimariyi sanatla buluşturmak, kente özgün bir doku kurgulamak…

Ve bunun için sanatın gücünden yararlanmak…

Kentin tarihi dokusunu korumanın yanı sıra ona yıllar sonrasına hizmet edecek  yeni tarihsel simgeler eklemek mümkün. Bunun için de sanatın gücünden yararlanmak; sanatı, kentin ihtiyaçlarına göre mimarilendirilecek formlarla buluşturmak, efektif sonuçlar almak için güçlü bir kaynak.

Özellikle New York şehri, tasarımcılar için gerçek birer oyun alanı olarak nitelendirilir. Rögar kapakları, iri su boruları, yapı dışlarında bulunan demir merdivenler ve eski evlerin çatılarına konumlandırılmış su kuleleri bunlardan sadece bazılarıdır.

İşte, ülkemizde örneklerine az rastladığımız bu mimari formlardan biri Amerika'da bir sanat nesnesine dönüştürülmüş. Ünlü Manhattan Köprüsü'nün hemen yanında yer alan eski bir binanın çatısında yükselen 6 metrelik Water Tower isimli tasarım, Tom Fruin adında New Yorklu bir sanatçı tarafından tasarlanmış. Tasarımın gücüyle Dumbo, Brooklyn ve Manhattan Köprüleri ile FDR Drive ve aşağı Manhattan'ın parklarından ve sokaklarından görülen yapı, şimdilerde Brooklyn siluetinin bir parçası olmuş.

Rengarenk pleksiglasların ışığıyla gökkuşağı mutluluğu…

Çapı 10 metre olan Water Tower, özel aydınlatma efektiyle şehir fonunda adeta bir gökkuşağı gibi kurgulanmış. Geceler için projeksiyon tasarımcı Jeff Sugg tarafından Ardunio kontrollü olarak tasarlanan aydınlatma sistemi, gündüzleri yerini güneş ışığının aydınlığına bırakmış. Literatürde yeni heykel sanatı olarak tanımlanan akıma hizmet eden tasarım, çelik bir iskelet üzerine yükseltilmiş.

Kullanılan 1000 adet renkli pleksiglaslar New York sokaklarından toplanmış.

Yaklaşık 1000 adet renkli pleksiglas cam, yapı tasarımının gelişmesine hizmet etmiş. Öte yandan kullanılan malzemelerin tamamı New York kenti sokaklarından toplanmış. Hatta iç ve dış merdiven malzemeleriyle birlikte, açılır kapanır çatı sistemi bile aynı şekilde dönüştürülebilir malzemelerden üretilmiş. Bu nedenle çalışmayı ciddi bir geri dönüşüm sanatı olarak ifade etmek mümkün.

Watertower'ın toplumsal mesajı da var...

Kamusal sanat girişimi olarak da tanımlanan Water Tower, küresel ısınmayla birlikte azalan su kaynaklarına odaklanmayı hedeflemiş. Suyun mücevher kadar değerli bir hayat pınarı olduğuna yapılan vurgu, aynı şekilde tasarımın kent siluetindeki ışıltılı mücevher duruşuyla simgeleştirilmiş.